12 Aralık 2012 Çarşamba

12.12.12


















Kuru bir yaprak düştü toprağa. kendi ağacında kuruyan.. o dal üzerinde doğan, o daldan kopan...aynı toprağında doğduğu ağacın tam dibine... mutlu esintilerin eseri değil. bir fırtınaya maruz kalmış milyonlarca kuru yapraktan sadece birisi ve şiddetli fırtına, uçurdu gitti doğduğu yerden uzağa.. peşisıra pek çok yaprak daha döküldü aynı güçlü be yorgun ağacın dibinde; hep kavuşmayı beklercesine. kimisi çoktan uzaklaştı bile; tüm ümidini kesercesine. bir yaprak öldü, bir yaprak doğdu... bahar geldi, kış geldi.. hafif meltemlerde salındı yapraklar kimi zaman, kimi zaman büyük fırtınalara meydan okudu... ama ağaç hep aynı yerinde, yerli yerinde. aynı toprağın üzerinde... gelen bahara aldanıp güzelleşen, giderken güz sararıp dökülen zavallı ağaç, ayrılamadı aynı toprağın üzerinden... daha da kök saldı tüm bu yalan baharlara rağmen...

12.12.12

Bugün sırf hayatlarında ben varım diye; üç beş aptal, ölümsüzlük iksiri falan bulacaktı da ben engel oldum. evet çok bencilce davrandım (!) değerli vakitlerinden (!) 1,5 saat çalarak. çaldığım vakit de benim olsa gam yemem. asıl benim değerli uykumdan çalınan 10 saatin fırçasını ben kime atmalıyım?

10 Kasım 2012 Cumartesi

benbugünbuyumveötesiolamam


Bu akşam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor.
İçimde maziden kalma duygular
Ağla geri gelmez günlere diyor.

Ey gönül, gidenden ümidini kes!
Kaçan bir hayale benziyor herkes,
Sanki kulağıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.

Enginden engine koşarken rüzgar,
Bende bir yolculuk heyecanı var…
Yattığım kayaya çarpan dalgalar
Çıkıver bir sonsuz sefere diyor

Oi

yıllar yıllar sonra, tekrar merhaba!