28 Haziran 2010 Pazartesi

aslında O'nun beni hep koruduğunu düşünürdüm. bazen umutsuz olsam da hala o düşüncemi kaybetmedim. çok şükür.
ama işler her zaman bizim istediğimiz gibi gitmeyebiliyor işte. mühim olan yine en az hasarla atlatabilmek değil mi? pişman olmamı gerektiren hatalar yapmış olsam bile ne yazık ki hala "şundan çok pişmanım" diyemedim. aslında iyi bir şey mi, kötü mü? kestiremiyorum pek.
iyi; çünkü canın yanmıyor. rahatsın. çabuk atlatıyorsun.
kötü; çünkü içinde en ufak bir sızı yoksa bu onların tekrar edileceği anlamına gelebilir. ne yazık!
sadece biraz fazla şanssızlık bu. O, beni koruyor olsa da ben O'nun çizdiği sınırın dışına taşmaya çalışıyorum. haliyle şanssızlık bu.
kendimettimkendimbuldum'a çıkıyor sanki hepsi yine :}

LYS-2

bugün hayatımda geçirdiğim en ilginç sınavdı kesinlikle. zaten olay kapı girişinde başlıyor;
üzerimi arayan güvenlik görevlisi:
-kırmızı sana şans getirsin :)
dediği an bu gün değişik şeyler olacağını anlamalıydım. dün gece bir blogda bir şeyler okumuştum lys üzerine. hemen hemen aynıları başıma geldi desem :))

26 Haziran 2010 Cumartesi

*inanmadanyaşanmaz

çok mutlu yıllar dilerim. adım adım değil, koşarak hedefine gittiğin günler seni bekletmesin...

aldığım en güzel doğum günü dileği bu olsa gerek. :)

25 Haziran 2010 Cuma

Öyle Yani

ve gün itibariyle bübü nescafe sponsorluğundaki final dönemini başarı(sızlık) ile atlatmış bulunmakta...
ve bu gece rammstein amcalarım istanbulu inletirken ben bu lanet olasıca şehirde hala toplarlanmakla meşgul olacağım. neden mi? bu sınavkolik bünye lys denen belaya da musallat oldu.
ve saatler sonra bu lanet köhne ilde yeni bir yaşıma daha girmiş olacağım ve bu sefer hakikaten yalnız başıma.

Çelişkiler

efendim büş bu aralar saçmalamakta sınır tanımıyor. yorulmuyor, durmuyor, üzülmüyor, uyumuyor, acıkmıyor, hatta zorlarsak yaşamıyor bile. ne yaptığını bilmiyor. insanları gereksiz yere mutlu edip sonra tepetaklak ediyor, saçma sapan insanları sevip tepetaklak oluyor.
evet! büş bu aralar fena saçmalıyor!.. ne yaptığını bilmiyor. ne yapmak istemediğini de tam kestiremiyor. dışarı çıkmak istiyor ama artık yorulmak istemiyor. sınavlara girmek istemiyor ama hepsinden birden geçmek istiyor. yağmur yağsın istiyor ama ıslanmak istemiyor..
kısacası büş artık her şeyi birden sevmek istiyor ama canı yansın istemiyor...

18 Haziran 2010 Cuma

yeah!

it's my turn now!

13 Haziran 2010 Pazar

yok hayır ben zorlaştırmıyorum aslında. kendi kendine oluyor her bir şey. Tarifi çok zor aslında şu anlamsız halimin.
Taahhütttü belki kendi üzerime almış olduğum o günden sonra.
ve şu an tişörtümdeki yarısı çıkmış T harfi gibi yarım o da. uzaktan bakınca göze çok net çarpıyor. aynaya bakıp da kendimde gördüğümün aynısı o da. şimdi bu eksiği nasıl Telafi edeceğim kim bilir? ve nasıl Têyid edeceğim tüm bu hasarı? hepsi yarım, yarısı silinmiş T harfi gibi ve uzaktan bakınca çok net göze çarpıyor ve çok yoruyor uzaktan bakmaya çalışan gözlerimi.
aslında boyarsam diğer yarısını, elde eder miyim aynısını?

8 Haziran 2010 Salı

Yine De Keyifli...

balkona atarım kendimi
dolunay değiştir beni
öyle derine dalayım ki
kabarcıklar bile gözükmesin
derken bir yıldız kayar
tutsam bile elim yanar

ruhumu çeker medcezir
geri vermezse işime gelir
insan bazen kaybolmak ister
kendi kendine kalmayı özler
hayaller kurmayı sever
gerçekler bazen az gelir
bu dünya bazen dar gelir
bu hayat boş gelir

yine de keyifli bir gün
şu sıralar gökyüzünde bir yıldız dahi göremezken yarınım bugünümden güzel olmayacak!
biliyorum.

6 Haziran 2010 Pazar

Mahallenin Orta Yeri Sinema



efendim şirin balıkesir ilimizde pek şirin bi etkinlik gerçekleşti ve gün itibariyle bitmiş bulunan bi etkinlik. 1-6 haziran arası balıkesirde - sanırım 4.sü idi - BALIKESİR Sinema Amatörleri Derneği (SAMDER) tarafından sinema günleri gerçekleştirildi. 10 belgesel, 12 kısa metrajlı film ve 11 sinema filmini bizlerle buluşturdular. kısa filmler hariç gayet beğendiğim etkinliklerdi. özellikle "sanat filmleri" beni gerçekten çok memnun etti. mahalle gösterimlerine katılamamış olsam da en iyi etkinliğin onlar olduğunu düşünmekteyim.
sinema günleri kapsamında benim en çok merak ettiğim. büyük bi heyecanla gittiğim; kısa film gösterimlerine gelecek olursam; gerçekten hoş bulmadım. "flash tv" dizileri tadı aldırdı biraz bize. tanrım emeğe saygı bile gösterememekteyim bu konuda.

vel hasıl kelam balıkesir gibi bi yerde böyle bir etkinlik görmek gerçekten çok sevindiriciydi. en kötüsünün böyle olması dileğiyle :)

Asıl Şimdi Zor Bak!

nasıl zor şimdi tanışmak başka biriyle
yeniden kurmak, o devrilen cümleleri
anlatmak kendini, ilk kez anlatır gibi
dinlemek her şeyi; unutması zor olsun diye.
sevdiğim film hangisi?
en sevdiğim şarkı,şiir,şair,yazar,çizer,siler,bozar zamanın silgisi
silse yine iyi
tükenmiş bir kalem inadında kalır izi
sen boşversen boş vermez beni geri
nasıl zor şimdi...

asıl şimdi zor
asıl şimdi zor bak!
asıl şimdi zor...

5 Haziran 2010 Cumartesi

artık sadece geldiği gibi götürüp, gidenlerle ilgilenmiyorum.

2 Haziran 2010 Çarşamba

02/06/10

Ne yağmur var, ne de gözyaşı var bu akşam
Boşlukta asılı kaldı düşünceler ve duygular
Ta ki, bulana kadar seni, yeni sevgili
3!2!1!
Motor

yineaynışarkıyısöylesankiağlargibikendine... (v2)

külkedisinin günü çoktan doldu.
saat 12yi vuralı ne çok olmuş. ve üstelik camdan ayakkabısının diğer eşi ayağından çıktığı yerde kırılmış bile. hayalleri de o görkemli araba gibi balkabağına dönüşmüş çoktan.
ah be külkedisi! ne zaman, verdiğin değeri alıp; gördüğün değeri hakkıyla geri vereceksin? neyse ki bunu da en az hasarla atlatıyorsun. neydi o şarkı?

iyiler kazanır,
mutlu son başlar.
kollarım açılır,
sokağa fırlar.
kör bir ruh kaybolur,
iki göz bulur,
gözleri açılır,
Tanrı'yı anlar...

1 Haziran 2010 Salı

veronicadecidestohate

sevgiligünlüknoktabanatuhafbirşeyleroldunoktabunukendimedeğilonasöylemeyiöyleçokistiyorumnoktayardımetlütfenbananoktaveronica

ışığı görünce kaçan böcekler gibisin