25 Nisan 2010 Pazar

Sana Her Gelişim, Gitmemi Emrediyor En Uzağa








soruyorum hocam.
özlediğim bu koca şehir mi sadece, yoksa içinde yaşayanlar da dahil mi?
bir kenti sevmek içinde yaşayanları sevmekten mi geçer?
yaşanılan şeylerle mi sevilir bi yer?
yoksa sadece o olduğu için mi seversin bir şehri?














başka bir yer söz konusu olunca; içindeki her şey, bana o yeri sevdiren. oysa ben burayı bir başka seviyorum. salt İstanbul seviyorum ben. katıksız... ne kadar uzak kalırsam o kadar çok özlüyorum. uzaklaştıkça anlıyorum değerini. keşke hem bu kadar sevdiğim hem de bu kadar kaçmak istediğim bir yer olmasan. hem içime huzur doldururken hem tüm stresini ve yorgunluğunu bana akıtmasan. üzmesen, sıkmasan ve hiç yormasan yaşamaktan. tarafımdan daha önce hiç böylesine özlenmemiştin. ben sana kaybetmek üzere olduğum kendimi vereyim, sen bana birazcık gönül rahatlığı. sen bana gün doğumları versen ufukta, ben sana içimde batırdığım gemileri, vapurları, tekneleri...
içinde hiç sevmediğim pek çok pisliği barındıran ama bunları önemsiz bulup bi şekilde üzerini tüm ihtişamı ve zerafetiyle örten kocaman, en güzel şehir! keşke hiç yakmasan bu kadar canımı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder