12 Kasım 2009 Perşembe

Yin & Yang

gelecek güzel bir pazartesinin haberini aldım. zamanın dolu dolu geçmesi anlık da olsa huzur dolduruyor içimi. hayatımdaki insan boşluğunu böyle doldurduğumu farkettim. ne kadar başarılı olduğum da yüzümden okunuyordur zaten. asma bi suratla dolanıyorum. sadece yüzüme gülene yarım bir gülümsemeyle tepki verebiliyorum. bu kadar.. ya da çevredeki tüm bakışlara rağmen içimden geldiği gibi bir kahkaha atıyorum... kocaman... ama sahte ne yazık ki...
kaçsak da değişmiyor saçma olan şu düzen. düzensizlik içindeki o saçma düzen.
temeli doğru atılmamış bu binanın üzerine ne inşa etsem içimdeki anlık huzur zamanla yerini derin huzursuzluğa bırakıyor. en ufak bir zelzeleyle yerle bir olacağı başından belli ki bu yapının. ama yine de üzerini doldurmak anlık huzura sebep oluyor derinlerde işte. bu kadar basit..
yarım mutluluklara sahip oluyorum yeni doğan bir güne. yarım yarım yaşıyorum yarısı benim olan bu yaşamı... diğer yarımın bir ölüden farkı yoktu zaten. şu an burdaki benden çok önce kaybettik onu. intihar etmiş olmalı.. ya da bir cinayete kurban gitmiş de olabilir ki bunlar değiştirmiyor çoktan ölmüş olmasını. onun ağırlığı yoruyor hayatta kalan bu diğer yarımı.
evet Yin ve Yang'ın hayat bulmuş haliyim ben. kaybettiğim yarım taşıyor zıddımı. Yin saklıyor içinde ölü kalan bu diğer yarımı. Yang ile bakıyorum geleceğe... ama içimde saklı bir Yin var. Gündüz olmadan gece, sıcak olmadan soğuk, kış olmadan yaz olmayacağı gibi...
bu değişmeyecek bir düzen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder