17 Aralık 2009 Perşembe

Böyleyken Böyle...

bugün başımdan geçen bir değil bir çok olaydan biraz kesit anlatacağım
maalesef bugün benim o lanet laboratuvarımdan vardı.
neyse efendim bilinmeyen çözeltimi aldım. analiz edeceğim yavaş yavaş. başladım hevesle. tam bitmeye yakın iken santrifüj santirifürüj ya da santrüfüj her ne zıkkımsa işte o cihazın içinde iken tüpüm kırılmaz mı? aman tanrım tekrar baştan başladım. sonra yine bitmeye yakın iken. biri çözeltimi yanlışlıkla dökmüş. ufak ufak kızdım ama hadi dedim neyse. sonra 3. kez başladım analize. tabi lab boşalmış olmaya yakındı. bi kaç tane benim gibi tüpü kırılan insanlar vardı sadece. acele etmem gerektiğini anlayıp, artık koşturuyordum. derken gencin biriyle çarpıştım ve tüpüm elimden kaydı. aman tanrıma! aman aman!.. sonra tabi ki hocamız duruma şaşırıp kaldı. sonra bi ara verelim madem, yarım saat sonra işi bitmeyenler gelsin dedi. yegane gelen öğrenci ben idim. koca labda bir başıma. bütün cihazları kendim kullanabilme şerefine de nail olmuş oldum ayrıca bu güzel bişey tabi ki :)) neyse efendim ben mırıldanmaya başlamış idim, derken aman tanrım! o da nesi? yan odadaki araştırma görevlilerinden biri açmış son ses yeni albümü dinliyordu. ahh yüce tanrım dedim kulunu memnun etmeyi nasıl da biliyorsun :)) şebo eşliğinde 4. kez başlamış olduğum analizi başarı ile bitirdim.
Sonuç: bulunması gereken 3 maddeden 2 tanesini bulabildiğim için hoca suratıma bakıp yayvan bir gülümse ile nikel yok deyip hemen peşine 47 diye ekledi. çok da başarı ile bitirmemişim aslına bakılırsa :)
neyse efendim nazarlara geliyorum yeminle. cam mam tüp müp de kırıldı zaten ama olsun şebnem iyi gitti bence. güzeldi. güzel...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder