20 Eylül 2009 Pazar

Bu Benim Yazma Özgürlüğüm. Özgürüm(!)

pek sevmem aslında gündemmiş, siyasetmiş, olaylarmış, bilmem nelermiş bu konularda konuşmayı. elimden geldiği kadar takip etmeye çalışıyorum ama o ayrı. mesela gece gündüz hükümete sayan insanlar var. gereksiz! savunmuyorum elbette ama yermek anlamsız geliyor bana. çünkü bu gitse kim gelicek? şu anki siyaset adamlarından kaç tanesi gerçekten türk halkını düşünüp bir şeyler yapıyor?
konuşmuyordum evet ama sıkıldım artık. içimi dökme ihtiyacı hissettim. son zamanlar baya açılıyoruz türk halkı olarak. "fazla açılma boğulursun" derler hep, ama şimdilik kulak arkası ediyoruz biz bunu. başlarda çok anlamamıştım. kızmıyordum. bir gün haberleri izlerken adamın biri konuşma yapıyor mecliste. anlamıyorum... ordaki pek çok insan da anlamıyor bana göre. boş bakıyolar. televizyonu izleyen pek çok insan da anlamıyor... çünkü adam önce kürtçe başlıyor konuşmaya. resmi dilin Türkçe olduğu bu ülkede kürtçeyle başlıyor bu adam konuşmaya. mecliste kürtçe konuşuyor. bu da yetmez gibi Türkçe'den önce konuşuyor. sonra, az sonra öğreniyorum ki abdullah öcalan (büyük harf bilerek kullanmadım, evet!) denen adama haber gönderiyolar-hiç gündemden haberi yokmuş gibi sanki (!) haber gönderiyolar, evet!-kardeşiyle görüşmesini Türkçe yapmasına gerek yokmuş. kürtçe görüşüyor adam kardeşiyle. elbette kürtçe olacak. resmi lisan yaptık ya kürtçeyi onun da hakkı var. herkesten çok. seve seve kullanacak dilini adam.(!)
bu açılım hiç hoş olmadı. bilakis ben Türk-kürt ayrımına karşıyken. bu açılım beni düşman etti hepsine. yazdıkça sinirleniyorum, farkındayım! o yüzden uzatmayacağım daha fazla. belki silerim bile bu yazıyı ilerde. son demek istediğim şey var. insanoğlu doyumsuz biliyoruz. kürtçe kanal dedik önce. sonra kürtçe resmi lisan olsun dedik. kürtçe olan bir eğitim istemiyorum! kim bilir belki fakültemde 'kürt dili ve edebiyatı bölümü' bile görürüm :P 'kürtolog'lar çıkar başımıza :P :)) abartıyor muyum ki? keşke bu ülkede tek abartan ben olsam.

gelelim diğer gündem konusuna. C.G. :} 197 gün nasıl saklanmış? aklım ermiyor benim. 17 yaşındaymış. hı hı külahıma anlatın onu siz. bu ülkede ne kadar çok dolap dönüyor. görünen haberlerin altındaki detayları yakalayamıyorum ben. sansürlüyorlar hep. 17 yaşında demişlerdi dimi? kemik yaşı da 17ydi. evet evet kaçtı? 4,5-5 yıl mı olacaktı tahminen cezası? mümkündür. tabi cezaevinde sağsalim yaşarsa-korunmazsa 197 gün saklanabildiği gibi- 4,5-5 yıl sonunda tahliye olacak. neyse bunları herkes biliyor zaten. benim bilmek istediğim; bu haber merkezlerine neler oluyor? tamam günlerce gündem yaparsın buna bir şey demiyorum. adamı bi anda Türkiye için çok önemli bi yere getirmek de nedir? "Cem Garipoğlu'nun cezaevinde ilk günü nasıl geçti? ilk kez bilmem ne ana haberde. Cem Garipoğlu cezaevinde neler yiyip içti?" bu ne lan, bu ne? nasıl bi haber bu? evet, yine çok sinirlendim ben! ara verdim hatta şu an yazıya.

tekrar döndüm ve son olarak sansür mevzusuna gelelim. myspace ve lastfm. büyük bir kitleye hitap eden iki büyük site. bu sefer konu ne Atatürk, ne de müstehcenlik. iki sitenin de ortak noktası 'müzik'. gerekçe henüz nedir bilinmiyor. bayramdan sonra göreceğiz hep beraber.

sonra sıra facebooka gelir zaten. sonra son dönemlerde tutulan twittera gelir. ve tabi ki bloga. çok değil yakın zamanda bloglar da engellenir. neden mi? ben yukarda kürt açılımı ile ilgili atıp tutmuşum, herkes de rahat rahat yapar onu. izin mi verirler? okuyucu yorumları yüzünden kapanan haber siteleri bile varken, blog neden engellenmesin ki? hem de baya tutuluyor blog yani... ülkenin birinde olmuş geçenlerde zaten. adamın biri blogunda yazmış hükümetiyle olan sıkıntısını. 3 yıl hapis vermişler. korktum. susuyorum artık, evet!

ayrıca kabul ediyorum, gaza geldim! yazdıkça sinirlendim çünkü. içimde kalmıştı hepsi, dışıma saldım. rahatladım...

1 yorum:

  1. off...bunu paylaşmanı nasıl destekledim ve içten isteim biliyosun sevgili Veronica. Kendine hakim olamayanlardanım ben de...şahısların kavramları birbirine karıştırdığını düşünmekteyim.ayrım yapmazken kavram*lar ve insanlar arasında...gözüm karardı sanırım =)
    birilerine bu cesareti veren diğer birilerini de ayrıca kutluyorum ve "Düzen,yok mu seni düzen?!!" demek istiyorum.

    YanıtlaSil